Köylerine dönenler: ‘Hayatımın en doğru kararıydı’ diyor
Artan kira fiyatları, metropoller yaşanmaz hale geliyor… Şehirlerde yaşayanlar köylerine göç etmeye başladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, İstanbul’dan göç edenlerin sayısı 2020’den bu yana giderek artıyor. 2018’den bu yana İstanbul’dan ayrılanların sayısı gelenlerden daha fazla. Son 5 yılda 2 milyon 182 bin kişi İstanbul’dan başka şehirlere taşındı. göç etti.
Hayat pahalılığı, konut ve kira krizi, eğitim ve trafik gibi sorunlar İstanbulluları göçe zorluyor. TÜİK verilerine göre büyük kentlerden göçün başlıca nedenleri arasında “daha iyi barınma ve yaşam koşulları” yer alıyor.
‘DAHA SAĞLIKLIYIM’
BBC’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre, 45 yaşındaki iki çocuk babası Şafak Çalışkan, 27 yıl yaşadığı İstanbul’dan geçen yıl ayrılarak Amasya’nın Alpaslan köyüne yerleşti. Yıllarca İstanbul dokuma sektöründe makine teknisyeni olarak çalışan Şafak Çalışkan, şu anda köyde hem hayvancılık yapıyor hem de kasap işletiyor. Oldukça kendinden emin bir tavırla, “Köye dönmek ailem için hem maddi hem de manevi açıdan daha iyi oldu” diyor.
‘HAYVANCILIKLA İLİŞKİM YOK AMA…’
Kırsal bölgelere dönenler genellikle ata topraklarında tarımsal üretime veya hayvancılığa başlıyorlar. Köydeki aile bireylerinin desteğiyle sıfırdan meslek edindiğini anlatan Çalışkan, şöyle anlatıyor: “Tarım için gerekli donanıma sahip değildim ve sağlığım da buna izin vermiyordu. Hayvancılığa ilgim yoktu ama öğrendim. Köye geldiğimde de veteriner olan yeğenlerim var. Her şeyi onlara danışıyorum ve ailece hallediyoruz.”
Çalışkan, büyük oğlunu yakındaki bir yatılı fen lisesine, küçük çocuğunu ise köydeki ilkokula kaydettirdiğini söylüyor.
İstanbul Planlama Ajansı’nın Eylül ayı İstanbul Barometresi raporuna göre İstanbul’da yaşayanların en büyük üç sorunu; ekonomik zorluklar, mülteciler, trafik.
Çalışkan, İstanbul’un trafiği ve kaosu nedeniyle sosyalleşmek, alışveriş yapmak için gittikleri yol ile köy şehir gitmek arasında hiçbir fark olmadığını söylüyor: “İstanbul’da alışveriş yapmak için en az bir saat yolculuk yapıyorduk ve köyde de şehre bir saatte ulaşıyoruz. “İstanbul’da alışveriş yaptığımız zincir marketler, hamburgerciler ve giyim markaları Amasya’da da mevcut.”
Sinema ve benzeri etkinlikler için çevre il ve büyük ilçelere gittiklerini söyleyen Çalışkan, İstanbul’da doğup büyüyen eşinin de köyde sosyalleşmek için dikiş kursu aldığını anlatıyor: “İstanbul’dan ayrıldıktan sonra geçinmek gün geçtikçe zorlaşıyordu. “Bu hayatımızda verdiğimiz en doğru karardı.”
‘ÇOK ZOR BİR KARAR OLDU’
Pandemi döneminde büyükşehirlerden kırsal bölgelere yoğun bir göç başladı. Salgının sona ermesinin ardından bazı aileler şehirlere dönmeyi, bazıları ise kırsalda kalmayı tercih etti. 26 yıl İstanbul’da yaşadıktan sonra pandemi döneminde her şeyini bırakıp köyüne dönen Fatih Akçe ve ailesi de köylerinde kalmayı tercih edenler arasında yer alıyor.
Akçe, İstanbul’daki berber dükkanını kapatarak Alpaslan köyünün ikinci berberi oldu.
Sosyal hayatlarıyla ilgili Akçe, “Aslında İstanbul’da sosyal bir hayatımız yoktu” diyor: “Sadece bir alışveriş merkezimiz vardı. Pazar’dan pazara sadece haftada bir kez AVM’ye gidiyorduk. Ortalık kaotik ve karmaşıktı. Orası da kalabalık, oraya gittiğinizde hiçbir şey anlamıyorsunuz, “Biz oraya çocuklar içeri girsin diye gidiyorduk, o kadar.”
Akçe, köy yaşamında çocukların doğayla ve oyunla daha çok iç içe olduklarını, alışveriş ihtiyaçları için çevre illerdeki AVM’lere gidebildiklerini söylüyor.
Her iki çocuğunu da köy okuluna yazdıran Akçe, “Çok zor bir karardı ama geldiğimiz için çok mutluyuz, keşke daha önce gelseydik” diyor. “Çocuklarımızı İstanbul’da büyütemedik, hep evlerinde kaldılar. Bu yüzden köyü seçtik. Köyümüzde okul olduğu için eğitimleri hiç aksamadı.”
Öte yandan Türkiye’de tabana dayalı kırsal kalkınmadan bahsetmek oldukça zordur. Köylerin fiziki olanakları birbirinden farklılık göstermektedir. Nüfusu küçük, sağlık ocağı, ilkokulu, pazarı bile olmayan binlerce köy var.
‘Anlaşmamız çok zordu’
Kira krizi nedeniyle Ankara’daki evinden köyüne taşınan emekli memur Naci Kılıç, köyünde bakkal bile bulunmadığını söylüyor: “Uyum sağlamak çok zordu. Bakkal için bile yakındaki köy. Ancak Ankara’da 11 bin 400 lira emekli maaşıyla geçimimizi sağlamak bizim için çok zordu.”
ANKET ARAŞTIRMASI
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, son 5 yılda 462 bin kişi, makul barınma ve yaşam koşulları nedeniyle İstanbul’u terk etti. İstanbul Barometresi araştırmasına göre eylül ayında evde en çok ne konuşuldu sorusuna katılımcılar yüzde 65 oranında “ekonomik sorunlar” yanıtını verdi.
Hem evinin hem de berberinin İstanbul’da kiralık olduğunu belirten Akçe, artan hayat pahalılığını karşılayamayacaklarını anlatıyor: “İstanbul’da daha çok kazanıyorsun ama maliyetler de yüksek. Kazandıklarının hepsi kiraya gidiyor, cebinde kalmıyor. Bir taraftan evet köylüler de fakirleşiyor ama İstanbul’da siz fakirleşiyorsunuz. Pandemi döneminde İstanbul’dan ayrıldığımızda kriz başlamıştı ama şimdiki kadar pahalı değildi. İstanbul’daki arkadaşlarım bana ‘Bunun olacağını bilerek mi kaçtın?’ diye sordu. onlar sorar. “Arkadaşlarımız da kaçmanın yolunu arıyor.”
Kalkınma Atölyesi Genel Sekreteri Ertan Karabıyık, Türkiye’de insanların kırsalla tarihi ve kültürel bağlarını koparmadığını, bunun da köylere göçü kolaylaştırdığını söylüyor: “Türkiye, kır ile kent arasındaki mesafenin kopmadığı bir ülke. İnsanların önemli bir kısmı kentlere göç etse de, evlerini kırsalda tutuyor ve onarıyorlar. Belki bahçesini ekmiyor ama satmıyor da. Özellikle İstanbul’da kayıt dışı sektörlerde çalışanlar, okullar kapanır kapanmaz eşlerini kırsala gönderiyor ve onları tarımsal üretim sürecine dahil ederek kışlık yiyecek hazırlıyor. İstanbul artık dar gelirlilerin yaşayacağı bir yer değil. İstanbul’da insanların yaşam stratejilerinin bile değiştiğini görüyoruz. Ya kırsal kesimden malzeme alıyorlar, ikinci bir işte çalışıyorlar ya da kayıt dışı işlere katılıyorlar. Bu nedenle imkanı olan kişilerin kırsal kesimlere ve ilçelere dönmesi bekleniyor. Çünkü köyde küçük de olsa bir yerleri, biraz tamirle girebilecekleri bir evleri var.”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ağustos ayı konut fiyat endeksine göre Ankara’da konut fiyatları geçen yıla göre yüzde 100,4 arttı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe de kentte ortalama kira bedelinin Ekim 2023 itibarıyla yaklaşık 13 bin 300 lira olduğunu açıkladı.
Twitter hesabından açıklama yapan Gökçe, asgari ücretin kirayı karşılama oranının yüzde 85’e düştüğünü, ortalama emekli maaşının ise ortalama kiranın ancak yüzde 40’ını karşılayabildiğini söyledi. (HABER MERKEZİ)